DOLAR 38,7732 0.03%
EURO 43,1512 -1.14%
ALTIN 4.027,01-2,80
BITCOIN %
İstanbul
18°

KAPALI

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

sponsor reklam
Narin Güran davasında ikinci duruşma! Bugün karar çıkar mı?
36 okunma

Narin Güran davasında ikinci duruşma! Bugün karar çıkar mı?

ABONE OL
27 Aralık 2024 10:35
Narin Güran davasında ikinci duruşma! Bugün karar çıkar mı?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Diyarbakır’da 21 Ağustos’ta kaybolan, arama çalışmalarının 19’uncu gününde dere yatağında, çuvalda, üzeri taşlarla örtülü cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetiyle ilgili ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile cesedi taşıdığı tespit edilen komşuları Nevzat Bahtiyar bugün 3’üncü kez hakim karşısına çıkacak.

Karar çıkması beklenen, 1’i tutuklu 3 kişinin tanık olarak dinleneceği duruşma öncesi mahkeme salonu ve adliye çevresinde geniş güvenlik önlemi alındı. Sanıklar sabah saatlerinde adliyeye getirildi.

 Narin Güran davası ertelendi Narin Güran davası ertelendi Haberi Görüntüle REKLAMSANIKLAR MÜTALAAYA KARŞI SAVUNMA YAPIYOR

Narin Güran davasının ikinci duruşmasının ikinci celsesi saat 09.20’de başladı. Tutuklu sanıklar amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve itirafçı Nevzat Bahtiyar salona geldi.

Mahkeme Başkanı dün salona alınmamasına karar verdiği Arif Güran’ın öğleden sonra salona alınacağını açıkladı.

Duruşmada Salim Güran, savcının ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına talebine karşı savunma yapıyor.

“BU VAHŞİDEN NEDEN ŞÜPHELENMİYORSUNUZ?”

Mahkeme Başkanı’nın “Son savunmanı alalım Salim, savcının talebine ne diyeceksin?” sözleri üzerine amca Salim Güran şunları söyledi:

“Her sabah olduğu gibi tarlaya gittim. Mehmet Selim ve oğlu Ramazan ile birlikte. Ardından Bağlar tarafındaki sağlık ocağına gittim. Hükümet Konağı’nın karşısında bulunan bankadan 4 bin lira para çektim ve çocuklara verdim. Daha sonra iki oğlumla çay ocağında oturdum. Ardından aynı istikametten köye döndüm. Petrolden benzin aldım ve eve geldim. Hava sıcaktı, klimanın önünde eşim ve iki oğlumla oturdum, yemek yedik ve dinlendim.

Daha sonra yukarı tarlaya gittim, işlerime baktım. O sırada elektrikçiler geldi ve Mehmet Şerif’in arızasına bakmak için geldiklerini söylediler. Onların arabasıyla birlikte gittik. Pamukların kurtlandığını gördüm. Elektrikçiler ücret konusunu söyledi, ben de amcamın oğlu ile konuşmalarını istedim. Ramazan aradı, tarla işleriyle uğraşıyordu, yanına gittim. Orada bir süre oturduk.

Narin’in kaybolduğu saatlerde kızım beni arayıp durumu söyledi. Mehmet Selim gelmişti, onunla birlikte olay yerine gittik. Kalabalığı görünce herkesin ağladığını fark ettim. Komutanı aradım ve “Abimin kızı kayıp, ekip gönderin” dedim. Ancak komutan izinde olduğunu söyledi. Bunun üzerine Sabri’ye söyledim, “Okulun kamerasına bakalım, jandarma gelecek” dedim.

Samet Hoca duydu. Sabri anahtarı getirdi, jandarmadan bir arkadaş geldi. Kamerayı inceledik, amcamın çocuklarının Narin ile yürüdüğünü ve patikadan yukarı çıktıklarını gördük. O bölgeye gittik, koyunların olduğu yere baktık, ama bir iz bulamadık.

Gün doğmadan önce Barış kardeşimin evine gittik. Barış’ın eşi Yasemin bağırarak, “Sabahleyin bu vahşiyi gördüm!” dedi. (Nevzat Bahtiyar’ı işaret ediyor.) Bunun üzerine, “Neden bundan şüphelenmiyorsunuz?” dedim.

“HOCAYA GİTTİK”

Nevzat eve geldi, araba meselesini konuştuk. Ona, “Senin aracı aldığın kişi cezaevine girmiş,” dedim. Nevzat, “Param yok,” dedi. Daha sonra cemaat toplandı, aramızda zararı hesapladık. Nevzat’ın parası olmadığı için, “Sen bizim evin sıvasını yaparsın,” dedik. Sonrasında Nevzat bu işi üstlendi ve 200 bin liraya sıva işini para biçti. Ancak bu olaydan sonra Nevzat ile 3 ay boyunca konuşmadık. Normalde tarlada beni gördüğünde yanıma gelir, otururdu. Ama 3 ay boyunca yanıma hiç gelmedi.

Narin kaybolduktan sonra, jandarma ile konuştuk. Bana, “Dara’daki 2 kameraya bakalım,” dediler. Komutan, “Kaç tane yol var?” diye sordu. Bazı yollara beni götürdüler, bazılarına ise götürmediler. Daha sonra JASAT ekibi geldi ve, “Bütün kameraları inceleyeceğiz,” dedi. Ancak şimdi kolluk kuvvetleri aileyi suçluyor, ama kendi eksiklerinden bahsetmiyorlar. İfade almışlar ama Narin’in patikada kaybolduğu saatlerde neden kameraları incelemiyorlar? Bir şey bulamayınca aileyi suçlamaya başladılar.

Sonrasında beni merkeze götürdüler. Muhtar dedi ki, “Köyde kaç tane kuyu var?” Bana sordular, “Bilmiyorum,” dedim. Köydeki kuyulara birlikte baktık. En son, “Mehmet Kaya’nın evinin arkasında bir kuyu var,” dediler, oraya baktık.

Gelelim terlik meselesine: Komutan o sırada, “Bir şeyler var,” dedi. “Narin’in terliği bulunmuş,” dedi. Vallahi en son bilen kişi benim. Köye geldik, Melike ile Birsen okulun yanındayken, “Kamerayı açsınlar! “17.30,” diye söyledi. O sırada jandarmanın benden şüphelendiği belliydi.

Devlet geldi artık köye. Sonra baktık jandarma orada. Bir hoca, Muhammet ile konuşuyordu. Hocaya dedimki Dede, Narin’in yerini bize göster,” dedim. Ne demek istediğini anlamadı. Bende “Narin’in yerini göster,” dedim. “Dede, burayı aydınlat,” dediler. Şok oldum. “Narin makarna yiyor,” dedi. Yanında yaşlı bir dede varmış. “Ne yapıyor Narin?” diye sordum. “Telefonla internette,” dedi. Bir an umutlandım. Daha sonra Muhammet’i petrole bıraktım.

“O ARABAYI HERKES KULLANIYOR”

Sonra benim arabamda DNA bulundu denildi. Bütün deliller medyada yer aldı. Komutan, “Sen petrole gitmişsin,” dedi ve battaniyeden bahsetti. “Komutan, ne diyorsunuz?” dedim. Kalktılar, beni tuttular ve cezaevine koydular. Ömrümde cezaevi görmemişim. Cezaevinde televizyon izliyordum, “İtirafçı” diyorlar, “N.B. kod adlı.” Kimdir bu, ben tanımıyorum.

Sonra “Nevzat Bahtiyar” dedim. Narin’in cesedi bulundu. Yeğenimin mezarına gitmek istedim, ama bırakmadılar. Olayları izlediğim için Televizyonu benden aldılar. Medya, bir aileyi yok etti. Beni neden tutukladılar? Eğer beni tutuklamasalardı, Nevzat itiraf edecekti. Nevzat yakalanınca, “Salim Güran,” dedi. Medyadan kan, DNA, her şeyi öğrenmişti.

Kalktılar, beni tekrar adliyeye götürdüler. Nevzat sürekli ifadesinde “araba” diyor, çünkü arabada DNA olduğunu biliyor. “Araba ile gelmişim,” diyor. “Camdan verdi,” diyor ama cam bozuk. “Battaniye” diyor, medyadan duyduğu battaniyeyi söylüyor. Arabayı iki kez incelemeye götürdüler, bu kez saç bulundu. Yeğenim o arabaya binmiştir, zaten o araba benim değil. Herkes o arabayı kullanıyor.

“BERAATİMİ TALEP EDİYORUM”

O DNA’nın iki ay öncesine mi ait olduğu belli değil. Ama ben o DNA yüzünden cezaevindeyim. Şimdi baz kaydı çıktı. Ben iki yerde birden olabilir miyim? Bu mümkün değil. Ben köydeyim, ama baz kaydı beni dere kenarında gösteriyor. Gitmediğim bir yerde nasıl baz kaydı çıkar?

Ortada bir ölüm var, bu kadar kötü niyet neden? Ben o bölgeye gitmedim. Şimdi bütün aile nerede? Cezaevinde. Biz, Narin’i bulmak için çabalarken şimdi tüm ailemiz cezaevinde. Baba, oğul cezaevinde. Ama Nevzat Bahtiyar ve onun aile bireyleri nerede? Dışarıda. Hem kızımızı, hem de ailemizi yok etti.

Buradan hakime ve devlet yetkililerine sesleniyorum: Lütfen bu kolluk kuvvetlerine geniş çaplı bir soruşturma başlatılsın. Biz vatan haini değiliz. Biz, bir dönem DEM’in yemek aracını köyden kovduk. Açlıktan ölsem bile o yemeği yemem; onlar şov peşinde.

Narin’den küçük bir kızım daha var. Vallahi benim yengem çocukları için ölüyor. Kızımızı öldürdünüz, namusumuza laf atıyorsunuz, ailemizi yok etmeye çalışıyorsunuz. Bu haksızlık.

Nevzat’ın avukatı, eşiyle fotoğraf çektirmiş. Allah’tan kork! Kardeşimi görünce içim parçalanıyor. Namusumuzla oynamayın.

Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum.”

SAVCI MÜTALAASINI TEKRAR ETTİ

Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran cinayetinde tutuklu yargılanan amca Salim Güran, anne Yüksel Güran ve ağabey Enes Güran’ın aralarında olduğu 12 kişi bugün ikinci kez hakim karşısına çıktı. Narin Güran cinayetinde mütalaa açıklayan savcı, tüm sanıkların suç ortağı olduğunu dile getirdi.

Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin davada savcılık, esas hakkındaki mütalaasında; sanıklar Enes Güran ve Yüksel Güran, iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme suçundan, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 37/1 maddesiyle birlikte 82/1-d,e, 53/1 ve 63. maddeleri gereğince ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmaları talep etti.

AVUKATLAR MÜTALAAYA İLİŞKİN SAVUNMA YAPTI

Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı davanın ikinci duruşmasında, avukatlar mütalaaya ilişkin savunma yaptı.

Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, cumhuriyet savcısının okuduğu mütalaanın ardından savunma yapan eski Diyarbakır Barosu Başkanı avukat Nahit Eren, Narin’in Tavşantepe Mahallesi’nde öldürüldüğünü, bu olayın çözülmesi gerektiğini söyledi.

REKLAM

Eren, “Sosyal medyadan bir fatura sunuldu. Bir fatura, çizelge yayınladılar. O çizelgede Salim Güran’ın cinayet mahallindeyken iki ödeme yaptığını paylaştılar. MASAK raporu ekrana yansıtılıyor, doğrudur, 580 liralık 2 işlem gerçekleştirilmiş. Havale işlemi olabilir, online ödeme olabilir. Gerçekleşen havale işlemi sistemsel bir havale işlemidir. Telefona girmenizi gerektirmeyen, sistemsel bir ödeme. Aynı telefonun faturası 15.19’da bir defa ödeniyorsa 15.28’de neden bir daha ödeniyor. Salim Güran’ın hesabı sıfır bakiye olduğu için eksi 580 lira hesaptan düşülüyor, bir borçlanma rakamı veriliyor ve ona göre kesinti yapılıyor.” diye konuştu.

Salim Güran’ın HTS ile olay günü saat 15.19’dan önceki GPRS kaydına da değinmek istediğini belirten Eren, “O saatte telefonunda herhangi bir veri yok. Yani Salim Güran herhangi bir havale işlemi gerçekleştirmemiş. 15.28’de ikinci havale işleminin gerçekleştiği saniyelerde Salim Güran 71 saniyelik GPRS bağlantısı gerçekleştirmiş. Birden fazla işlem için bağlanmış. Salim Güran’ın telefonunun ödeme günü 21’i. Salim Güran o an resmi bir işlem yapma ihtiyacı mı hissetti?” dedi.

“Narin gibi cinayetlerin işlenmesine cüret edilmemesi için bizim gibi kurumlar davaya müdahil oluyor. Neredeyse uydu görüntülerini Elon Musk’tan isteyecek kadar dosyaya müdahil olduk.” diyen Eren, Narin Güran cinayetiyle ilgili bugüne kadar basında ve sosyal medyada yer alan görüntüleri mahkeme salonunda izletti.

Eren, “Ulusal Kriminal’e dosyayı gönderdik. Ulusal Kriminal, Uzunbahçe istikametinden gelen 2 aracı gösteriyor. 15.34 itibarıyla bir kırmızı, arkasından bir beyaz aracın köyden geçtiğini söylüyor. Ancak 6 dakika ileri alınca durum değişiyor. Bunu neden anlatıyorum? Nevzat’ın aracının yukarıdan aşağıya indiğini göremiyoruz ama iddiası doğruysa Salim’in aracının geldiğini görebiliriz. Ancak göremeyeceğimiz bir yol da var.”

REKLAMSALİM GÜRAN’IN CEP TELEFONUNDAKİ “ADIM SAYAR” UYGULAMASI

“Android telefonlarda ‘adım sayar’ın sağlıklı bir sonuç vermesini istiyorsanız GPS’in açık olması gerekiyor. GPS kaydınız açık değilse konum bilgisi de tespit edilemiyor. Salim Güran’ın o günkü tarlaya gitme, camiye gitme gibi açıklamalarını düşündüğümde o adımlar bana dosyaya ilişkin sağlıklı bir veri vermiyor. Bu Salim’in o günkü hareketliliğiyle örtüşmeyen bir uygulama.” diyen Eren, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Salim Güran 16.10’da evden ayrılıp tarlaya gitti, baz raporuna göre. 16.35’te söz konusu sondajın bulunduğu yerden ayrılıyor. Salim 18.35’te bazın olduğu yerden ayrılıyor ve köyün içine geliyor. 18.35’ten sonra Salim bir daha tarlaya gidiyor. Onu okul kamerasından görüyoruz. 18.59’da okulun kamerasında görünüyor. Devamında Salim’in arabası köyün alt yolunda ilerliyor.”

“BU DOSYADA MAALESEF HİÇ KİMSE BİZE GERÇEĞİ ANLATMIYOR”

Eren, “Mehmet Selim Atasoy, 16.23’te motosikletiyle geliyor. Salim’in girdiği yerden tarlaya giriyor. Mehmet Selim Atasoy geçerken paralelinde elektrikçilerin görüntüleri var. Mehmet Selim Atasoy’a ‘Orada gün içinde Salim dışında herhangi kimseyi gördün mü?’ diye sorduk. ‘Hayır.’ dedi. Bu dosyada maalesef hiç kimse bize gerçeği anlatmıyor.” dedi.

Her tanığın ve her sanığın bu dosya açısından önemsenmesi gerektiğini belirten Eren, şunları kaydetti:

REKLAM

“Salim Güran’ın WhatsApp ve telefon verileri silinmiş. Narin’in kaybolmasıyla ilgili bir bağın veya kaydın yoksa neden siliyorsun? Enes Güran’ın telefonu kapanıyor ve sabah açılıyor. Telefonun kapalı olma sebebi olarak şarjının bittiğini söyledi. ‘Telefonum kapanacak diye annemin telefonundan babamı aradım.’ dedi. Yüksel Güran’ın telefonundan o saatte Arif Güran aranmamış. Enes’in telefonundan aranmış. Yüksel Güran’ın telefonundan Arif Güran’a yapılmış bir görüşme, iddia edildiği gibi yok. Enes’in telefonunun kapanma gerekçesini oluşturmamız lazım.”

“BANA GÖRE CİNAYETİN YAŞANDIĞI O BÖLGEDE BAŞKA KİŞİLER DE VAR”

“Bana göre cinayetin yaşandığı o bölgede başka kişiler de var. HTS bize bunu gösteriyor. Tavşantepe Mahallesi cep telefonunun en iyi çektiği mahalle. Hiç kimsenin telefonunun baz verisinden dolayı kapanma ihtimali yok.” diyen Eren, bu cinayete dair fail arayışlarının olmadığını belirtti.

Eren, “Bana göre eğer Narin’i Nevzat öldürmüşse bunu açıklarsınız ama Nevzat öldürmemişse Nevzat da öldürmüş kadar suçludur. O bedeni o kadar gün orada saklamış.” diye konuştu.

“BU DOSYADAKİ EN KRİTİK OLAY KADINLARIN KAVGASIDIR”

Nahit Eren, savunmasında şu beyanlarda bulundu:

“Bu dosyadaki en kritik olay da kadınların kavgasıdır. Aile bireyleri Narin bulununca yas tutacaklarına kavga ediyorlar. Sanıkların bu delillere göre cezalandırılmasını istiyoruz. Bu delillere göre 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasını talep ediyoruz. Bu çocuğun ölümüne kim sebep olmuşsa öldürdüğünden dolayı hüküm giysin diye buradayız. Diyarbakır Barosu, katılan taraf olarak bu cinayette 4 sanığın da cezalandırılmasını talep ediyor.”

REKLAM

Daha sonra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını temsilen duruşmaya katılan avukatların mütalaaya ilişkin savunmalarına geçildi.

“TANIKLARIN HEPSİ ÇELİŞKİLİ”

Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra dere yatağında çuvalda cansız bedeni bulunan Narin Güran (8) cinayetine ilişkin görülen davanın ikinci duruşmasında, Diyarbakır Barosu eski Başkanı Nahit Eren’in konuşmasının ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatları söz aldı.

Avukatlardan Abdullah Yılmaz, “Yüksel Güran, televizyon programında söylediklerine ‘Kesinlikle böyle ifadede bulunmadım’ diyor. Salim Güran ile telefon görüşmesi yapmadığını, HTS kayıtları çıkınca yanlışlıkla veya çocukların aramış olabileceğini söylüyor. Salim Güran, olay günü yaptıklarını çelişkili anlatıyor. Ramazan Atasoy’un ifadeleri de kendisi ile ve Salim ile çelişkili. 36 tanık var, hepsi birbiriyle çelişiyor. 4 sanık için de ağırlaştırılmış müebbet talep ediyoruz” dedi.

DURUŞMA 14 SAAT SÜRDÜ, BUGÜNE ERTELENDİ

Diğer avukatların da konuşmalarının tamamlanmasıyla Mahkeme Başkanı, saat 09.00’da başlayan duruşmayı bugün sabah saat 09.00’a ertelemişti.

Haber Kaynak : HABERTURK.COM

“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP